İş Kazaları İstatistiksel Yaklaşımlar (Olasılık, Dağılımlar)
İş kazalarının istatistiksel yaklaşımlar ile incelenmesi ve bu şekilde kayıt altına alınması sonraki süreçlerde bu alanın gelişimi ile alakalı fikir oluşturması açısından son derece önemlidir. Kapsamlı olarak yapılan araştırmalarda ve zamana dayalı olarak tutulan istatistiklerde ne kadar sürede ne kadar iş kazası ile karşılaşıldığının bilinmesi, iş güvenliği alanında yapılacak yenileme çalışmalarının istikametini belirlemesi açısından gereklidir.
Özellikle son dönemlerde teknolojinin gelişmesi ile birlikte çalışma alanlarının genişlemesi, çeşitli büyüklükte ve nitelikte farklı araç gereç ve makinelerin kullanılması, insanların karşılaştıkları risklerin artmasına neden olmuştur. Ülkemiz gibi gelişmekte olan kategoride yer alan ülkelerde, iş hayatında çalışanların karşılaştığı iş kazası ve meslek hastalıklarının sayısının yüksek olması, halen iş güvenliği alanının önemini ortaya koymaktadır.
Bu yüzden iş sağlığı ve güvenliği alanında yapılacak en önemli çalışmaların başında risk analizi ve risk değerlendirmesi yer almaktadır. Bu analiz ve değerlendirme sonucunda oluşturulan acil durum eylem planında iş kazaları ve olası meslek hastalıklarına karşı alınacak önleyici tedbirlerin içeriği belirlenmektedir. Özellikle kayıtlı çalışanların karşılaştıkları iş kazalarında önceden iş sağlığı ve güvenliği olarak herhangi bir önlem alınmamış olması çok daha farklı büyüklükteki sonuçlara neden olabilmektedir. Bu yüzden 2020 yılının Temmuz ayı itibariyle tehlike sınıfı ne olursa olsun tüm işyerlerine iş güvenliği hizmeti alma zorunluluğu getirilmiştir.
Türkiye'de İş Kazaları İstatistikleri
2019 yılının ocak ayı verilerine göre Türkiye'de iş kazalarının istatistiksel yaklaşımı çıkartılmıştır. Bu istatistiklerin çıkarılmasında Türkiye'de çalışan kişilerin sigorta kapsamında yaptıkları faaliyetler söz konusu olmaktadır. Kayıt dışı çalışanların olduğu da düşünüldüğünde sigortasız kişilerin yaşadığı iş kazaları ile ilgili kesin bir istatistik sağlanamamaktadır.
2017 yılında yapılan incelemede yaşanılan iş kazası sonucu hayatını kaybeden sigortalı çalışan sayısı toplam 1633 kişidir. İstatistiklere göre 2017 yılı itibariyle meslek hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden sigortalı çalışan yoktur. Sosyal Güvenlik kayıtları verilerine göre 2017 yılı itibariyle toplamda bu kadar kişinin hayatını kaybetmiş olması, iş güvenliği alanının revize edilmesi ile ilgili önemli bir fikir vermektedir.
2012 ve 2017 yılları arasındaki değişim incelendiğinde yaşanılan iş kazası sayısı ciddi oranda artış göstermiştir. Sadece bu 2 yıl baz alındığında 2012 senesinde 74.800 civarında olan iş kazası geçiren çalışan sayısı; 2017 yılında 360.000’e yaklaşmıştır. 1995 yılı ile 2017 yılı arasındaki fark göz önüne alındığında iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu yaşanılan can kaybı sayısı 1995 yılında 919 iken; 2017 yılında 1633 olarak tespit edilmiştir.
İş Kazalarının İş Kollarına Dağılımı
Ülkemizde 2018 Ocak ayı verilerine göre iş kazalarının sektörlere göre dağılımı ve can kaybı sayısı şu şekilde olmuştur. En fazla can kaybı inşaat sektöründe 587 kişi ile meydana gelmiştir. İnşaat sektörünü 233 sayısı ile taşımacılık sektörü takip etmektedir. Ticaret, büro eğitim ve güzel sanatlar sektörlerinde meydana gelen iş kazalarında can kaybı sayısı ise 162’dir.
Metal işleri sektöründe 124 can kaybı yaşanırken, madencilik sektöründe 86, genel işlerde 69, çimento, toprak ve cam sektöründe 58, konaklama ve eğlence sektöründe 47, gıda sanayisinde 41, gemi yapımı ve deniz taşımacılığı sektöründe 33, dokuma, hazır giyim ve deri sektöründe 32, avcılık, balıkçılık, tarım ve ormancılık sektöründe 31, enerji sektöründe 30, petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç sektöründe 28, ağaç ve kağıt sektöründe 27, savunma ve güvenlik sisteminde 21, sağlık ve sosyal hizmetlerde 12, basın, yayın ve gazetecilik alanında 4, iletişim sektöründe 3, banka, finans ve sigorta sektöründe ise 2 can kaybı istatistiklere yansımıştır.